top of page

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI NEDİR?

  • Yazarın fotoğrafı: yazilitaslaravukat
    yazilitaslaravukat
  • 9 Oca
  • 3 dakikada okunur




İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla duran takibin devamını sağlama amacıyla açılan bir davadır. Alacaklı davayı kazanır; yani, borçlunun itirazı hükümden düşürülürse, bununla aynı zamanda borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur.


İtirazın hükümden düşürülmesini sağlamak için, İcra İflas Kanunu'na göre iki farklı yol bulunmaktadır. Bu yollar itirazın iptali ve itirazın kaldırılmasıdır. Ancak itirazın kaldırılması yolunun izlenebilmesi için alacaklının İcra İflas Kanunu m. 68-68/a'daki belgelerden birine sahip olması gerekmektedir. (İtirazın kaldırılmasının detayları için "İtirazın Kaldırılması Nedir?" yazımıza bakabilirsiniz.) Bu belgelerden birine sahip olmayan alacaklı ise itirazın iptali davası açmak durumundadır. Bu yazımızda itirazın iptali davasının açılması, yargılama usulü ve bu davanın sonuçları ile ilgili bilgilendirmede bulunacağız.


a) İtirazın iptali:


Madde 67 – Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.


Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.


Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.


Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI NASIL AÇILIR?

Dava, takip alacaklısı tarafından, takip borçlusuna karşı açılır, yani davacı alacaklı, davalı ise borçludur. Davacı alacaklı, iki hususta karar verilmesini ister: 1) Borçlunun itirazının iptaline; 2) Borçlunun itirazının haksızlığına, bu haksızlıktan dolayı da borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesini istiyorsa, buna hükmedilmesine.


İtirazın iptali için yetkili mahkeme, HMK m. 5 vd. Hükümlerine göre belirlenir. Görevli mahkeme de HMK m. 1-4 hükümlerine göre belirlenir. Para alacağı söz konusu olduğu için görevli mahkeme, kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Ancak icra takibinin konusu alacağın niteliği itibariyle iş, asliye ticaret, fikri ve sınai haklar, aile veya tüketici mahkemesi gibi mahkemelerin görev alanına girmesi halinde, itirazın iptali davası asliye hukuk mahkemelerinde değil, bu mahkemelerde açılır.

İtirazın iptali davası bir süreye tabidir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Ancak alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilamsız takip düşer ve alacaklı bu alacak hakkında bir daha ilamsız takip yapamaz.


İtirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açılması üzerine, derdest olan ve itiraz ile durmuş bulunan icra takibi iptal edilmiş olmaz; aksine takip durmaya devam eder. Davayı kazanan alacaklı, mahkemeden alacağı ilam ile itiraz üzerine durmuş olan ilamsız takibe devam edilmesini isteyebilir.


İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA YARGILAMA USULÜ NASILDIR?


İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere, yani Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na tabidir.


Borçlu, bu davaya karşı vereceği cevapta veya varsa ikince cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Örneğin borçlu imza inkarında bulunmasa bile bu aşamada imzayı inkar edebilir. Borçlunun itiraz sebepleriyle bağlılığı ilkesi, itirazın kaldırılması talebinde geçerli olur. (bkz. İtirazın Kaldırılması Nedir?)


Alacaklı ve borçlu, icra inkar tazminatı talep edecekse, bu talebini dilekçeler aşamasında belirtmelidir.


Alacaklı, bir alacak davasında olduğu gibi, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.


İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ SONUÇLARI


Davanın Reddi


Mahkeme, alacaklının alacağının mevcut olmadığı sonucuna varırsa, itirazın iptali davasının reddine karar verir. Bu ret kararının kesinleşmesi ile, alacaklının başlatmış olduğu ve borçlunun itirazı ile duran icra takibi iptal edilmiş sayılır.

Mahkeme, alacaklının kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa (talep üzerine) alacaklıyı, borçluya bir tazminat ödemeye mahkum eder.


Davanın Kabulü


Mahkeme, borçlunun borcu olduğu, alacaklının alacağının varlığı kanısına varırsa, borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına; koşulları varsa da icra inkar tazminatı ödemeye mahkum eder.


Verilen bu mahkeme kararı ile, borçlunun itirazı iptal edilmiş olduğu için, alacaklı bu kararla beraber icra dairesinden takibin devamını isteyebilir.


Mahkemenin borçluyu icra inkar tazminatına mahkum edebilmesi için gerekli şartlar ise şunlardır:


A) Geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalıdır.


B) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.


C) Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.


D) Alacaklının açıkça icra inkar tazminatı istemesi gerekmektedir.


Ayrıca borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması kural olarak şart değildir.


Kesin Hüküm Oluşturma

Mahkemenin itirazın iptali kararı veya itirazın iptali davasının reddi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir. Bu sebeple davanın konusu olan alacak, artık aynı dava sebebinden dolayı ve aynı taraflar arsından yeni bir dava konusu yapılamaz. Örneğin davayı kaybeden borçlu, daha sonrasında menfi tespit, istirdat veya sebepsiz zenginleşme davası açamaz. Aynı şekilde davayı kaybeden alacaklı da yeni bir alacak davası açamaz.



Yazılıtaş Avukatlık & Danışmanlık




Dipnot:


Makalemiz hazırlanırken Prof. Dr. Ramazan ARSLAN, Prof. Dr. Ejder YILMAZ, Prof. Dr. Sema TAŞPINAR AYVAZ, Doç. Dr. Emel HANAĞASI - İcra İflas Hukuku kitabından yardım alınmıştır.

Comments


Kategoriler
İlginizi Çekebilecek Yazılar
bottom of page