top of page

TRAFİK KAZASI SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR? MADDİ MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ

  • Yazarın fotoğrafı: yazilitaslaravukat
    yazilitaslaravukat
  • 3 Tem 2024
  • 17 dakikada okunur

Bu yazımızda değerli vatandaşlarımızdan tarafımıza gelen "Trafik kazası yaptım ne yapmalıyım?", "Trafik kazası sonucu oluşan zararlarımı nasıl gideririm?", "Maddi ve manevi tazminat davası açabilir miyim?", "Zararlarımı sigorta şirketi karşılar mı?", "Değer kaybı tazminatı alabilir miyim?" gibi soruları yanıtlayacağız.


Başlıklara tıklayarak aradığınız bölüme kolayca gidebilirsiniz:




Trafik Kazası Yaptım Ne Yapmalıyım?


Trafik kazası, bir karayolu taşıtının diğer bir taşıta, yayaya, hayvana, ağaca veya herhangi başka bir nesneye çarpmasıdır. Trafik kazaları sonucu yaralanma, maddi zarar ve ölüm meydana gelebilir. Kazalar trafik yoğunluğu, sürücünün hatası, yayaların dikkatsizliği ve yolun normal şartlar dışında ıslak, kaygan veya eğiminden kaynaklanabilir. Olası bir trafik kazasının meydana gelmesi halinde ilk olarak yapılması gerekenler aşağıdaki gibidir:


1.Meydana gelen kaza ölüm ve yaralamalı bir kazaysa hızlı bir şekilde 112 aranmalı ve durum bildirilmelidir. İlkyardım konusunda bilgi sahibi olunması halinde 112 Acil ekipleri gelene kadar yaralılara müdahale edilmeli ve onları hayatta tutacak hamleler geciktirilmeden yapılmalıdır. Kaza neticesinde ölüm ya da yaralanma durumu meydana gelmişse kolluk kuvvetlerine de durum ihbar edilmelidir.


2. İkinci olarak trafik güvenliğinin de tehlikeye atılmaması açısından güvenlik önlemleri alınmalıdır. Bunu sağlamak adına araçlarda bulunması zorunlu olan reflektör veya ışıklı işaret cihazları, trafiğin akışına göre kaza yerine şehir içinde en az 30 m, şehir dışında ise en az 100 m uzakta olacak şekilde yerleştirilmelidir.


3. Araçların konumu değiştirilmeden detaylı fotoğraf ve mümkünse video çekilmelidir.


4. Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi için araçların kaza yerinde beklemesi gerekli değildir. Mümkünse trafik akışını aksatmayacak şekilde araçların kenara çekilmesi ve akabinde kaza tespit tutanağının düzenlenmesi gerekir.


5. Ölüm veya yaralama gibi bedensel zararların oluştuğu trafik kazalarında kaza tespit tutanağı muhakkak kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenmelidir. Maddi hasarlı trafik kazalarında ise şartlara göre kaza tespit tutanağının taraflarca düzenlenmesi de mümkün olabilecektir.


6. Araç sürücüleri kaza tespit tutanağı tuttuktan sonra  kazaya karışan araç sürücülerinin ehliyet, ruhsat ve sigorta poliçelerinin de fotoğrafını alarak kaza yerindeki işlemlerini tamamlamış olurlar.


Kaza Tespit Tutanağı Nasıl ve Kim Tarafından Tutulmalı?


Kaza tespit tutanağının taraflarca veya kolluk kuvvetlerince tutulması mümkündür. Ancak bazı durumların varlığı halinde kaza tespit tutanağının kazaya karışan taraflar arasında tutulması mümkün değildir, bu durumların varlığı halinde mutlaka tutanağın kolluk kuvvetlerince tutulması gerekir. Aksi takdirde hak kayıplarının yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Kaza tespit tutanağının mutlaka kolluk kuvvetlerince tutulması gereken durumlar aşağıdaki gibidir:


  • Kazada bedensel yaralanma ve ölüm gibi durumlar oluşması

  • Kazaya karışan sürücülerden birinin 18 yaşından küçük olması ya da ehliyetinin olmaması

  • Kaza neticesinde bir kamu malına zarar verilmiş olması

  • Sürücülerden birinin alkollü ya da uyuşturucu madde etkisinde olması

  • Kazaya karışan araçlardan birinin kamuya ait olması

  • Kazaya karışan araçlardan en az birinin trafik sigortasının olmaması


Bu durumların varlığına rağmen kaza tespit tutanağı kolluk kuvvetlerince değil de sürücüler tarafından tutulmuşsa geçerli bir kaza tespit tutanağından bahsedilemeyecektir.


Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi esnasında kazaya karışan taraflardan birinin dahi tutanağı imzalamak istememesi halinde, olası riskleri en aza indirgemek için kaza tespit tutanağının kolluk kuvvetlerince tutulması daha sağlıklı olacaktır.


Kaza tespit tutanağında yer alması gereken hususlar ise aşağıdaki gibidir:


  • Olay yerinin özellikleri

  • Yol ve hava durumu, zeminin kaygan ve ıslak olup olmadığı

  • Çarpma ve çarpışma noktası

  • Olay yerinin meskûn mahal olup olmadığı

  • Zeminde fren izi olup olmadığı ve fren mesafesi

  • Araçların durumu, plakaları, özellikleri ve araç sahibinin adı ve unvanı

  • Sürücülerin kimlikleri, ifadeleri

  • Görgü tanıklarının ifadeleri araçlarda teknik arıza bulunup bulunmadığı

  • Kazada ölen veya yaralanan kişilerin adları ve kimlikleri

  • Araçların sigorta bilgileri

  • Kaza tespit tutanaklarının nüshalarının da ıslak imzalı olması gerekmektedir.


Trafik kazalarında kusur oranı tarafların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi bakımından elzemdir. Kusur oranları ise çoğunlukla kazaya ilişkin fotoğraflar ve kaza tespit tutanağına göre tayin edilmektedir. Bu sebeple kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda etkisi olan ya da olabilecek tüm detayların yazılması faydalı olacaktır.


Trafik Kazasından Sonra Yapılması Gerekenler Nelerdir?


Kaza tespit tutanağının tutulması akabinde kaza tespit tutanağı ve kazaya karışan sürücülerin ehliyet, ruhsat ve sigorta poliçeleri, kaza yeri fotoğraf ve videoları, sürücünün kendi sigorta poliçesi ve alkol zaptıyla beraber sigorta şirketine 5 gün içinde başvurulmalıdır. Başvuru işlemi sürücünün kendisi tarafından yapılabileceği gibi araç tamir bakım servisi veya sürücünün avukatı tarafından yapılabilir. Başvuru yapılırken mağdur araç sahibine ait banka hesap bilgilerinin de sigorta şirketine gönderilmesi unutulmamalıdır.


Başvuru üzerine kaza tespit tutanakları, sigorta şirketlerinin hasar departmanına iletilir. Sigorta şirketleri en geç takip eden ilk iş günü sonuna kadar tutanağı ve varsa kazanın fotoğrafları, elektronik ortamda Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM)’ne iletir.


Kaza tespit tutanakları, SBM sistemine girilmesini takip eden 3 iş günü içinde taraf sigorta şirketi kendi kusur oranı değerlendirmesini yapar. Bu oranlar kazaya karışan her bir araç için %0, %50 ve %100 şeklindedir.


Eğer şirketler arasında mutabakata varılır (tüm şirketler tarafından aynı kusur oranları verilirse) ise dosya sonuçlanır. 3 iş günü içerisinde taraflar mutabakata varamazsa (en az bir şirket tarafından farklı kusur verilirse) dosya, Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu’na (https://www.sbm.org.tr/) iletilir. Komisyon, 3 iş günü içerisinde ilgili dosyayı sonuçlandırır. Kusur oranı belirlendikten sonra sigortalının bu belirlenen kusur oranına itiraz etmesi için 5 günlük süresi mevcuttur. İtiraz edilmemesi halinde bu kusur oranı kesinleşir. 


Dosya sonuçlandıktan sonra araç sahibi sigortalılara dosyanın sonuçlandığına dair cep telefonu ya da e-posta yolu ile bilgilendirme mesajı atılır (Tutanak üzerinde her iki bilgi de mevcut ise hem e-posta hem de SMS ile bilgilendirme yapılır). Bu aşamadan sonra sigorta eksperlerinin belirlediği miktarlar sigorta şirketi tarafında haklılık payına göre hak sahibi sigortalıya ödenir.


Araç maliklerinin aracın tamirine ilişkin masrafları kazadaki kusur oranları göz önüne alınarak karşı tarafın sigortası tarafından karşılanacaktır. Bunun yanında kazanın mahiyetine göre değişebilen aracın kazadan önceki fiyatı ile sonraki fiyatı arasında oluşan değer kaybı, aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklı ticari kazanç kaybı yahut mahrumiyet kaybı, bedensel zararın oluştuğu kazalarda maddi ve manevi zararlar ortaya çıkmaktadır. Bu zararların da tazmin edilmesi mümkündür.


Trafik Kazasında Asli Kusur Sayılan Haller


Meydana gelen trafik kazasına birinci derecede neden olan ve KTK’ya göre asıl kural ihlaline sebep olma durumuna asli kusur denilir.  Meydana gelen trafik kazasında asli ihlaller dışında kalan ve gereken önlemin alınmaması ya da dikkatli davranılmaması sebebiyle kazanın meydana gelmesine etkisi olan kusurlara, tali kusur denilmektedir. Trafik kazasında taraflardan biri asli kusurlu ve diğeri tali kusurlu ise asli kusurlu tarafa %75, tali kusurlu tarafa %25 kusur oranı verilmesi mümkün olabilmektedir.


2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesinde asli kusur sayılan haller aşağıdaki gibi belirtilmiştir.


"Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller: Madde 84 – Araç sürücüleri trafik kazalarında;
a) Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
b) Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
c) İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,
d) Arkadan çarpma,
e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme,
f) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma,
g) Şeride tecavüz etme,
h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
i) Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama,
j) Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,
k) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
l) Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma,
Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.
Ancak, kazada bu hareketlerden herhangi biri, kazaya karışan araç sürücülerinden birden fazlası tarafından yapılmış veya kaza bu hareketler dışında kurallarla, yasaklamalara, kısıtlamalara ve talimatlara uyulmaması nedenlerinden doğmuşsa, karayolunu kullananlar için kusur oranı yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir."

Her ne kadar Kanunda ve yönetmelikte asli kusur sayılan haller sayılmışsa da bu kurallardan herhangi birini ihlal eden sürücü, diğer sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları tehlikeye düşmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz.


TRAFİK KAZASI SEBEBİYLE AÇILABİLECEK TAZMİNAT DAVALARI


Trafik kazaları neticesinde somut olayın mahiyetine göre maddi ve manevi zararlar meydana gelmektedir. Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarında Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümleri, Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Ancak genellikle daha genel hükümler barındıran Türk Borçlar Kanunu tazminat davalarının dayanağını oluşturmaktadır. Zira trafik kazaları hukukumuzda haksız fiil olarak nitelendirilmektedir.


Trafik kazası nedeniyle:

Maddi Tazminat

  1. Ölümlü trafik kazaları nedeniyle maddi tazminat: - Cenaze giderleri, - Tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, - Ölenin desteğinden yoksun kalanların bu sebeple uğradıkları maddi kayıplar,

  2. Yaralanmalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat: - Tedavi giderleri, - Kazanç kaybı, - Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, - Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar,

  3. Maddi hasarlı trafik kazaları nedeniyle maddi tazminat: - Araçta meydana gelen hasar tazminatı, - Araç mahrumiyet bedeli, - Aracın değerinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan kayıp (değer kaybı tazminatı), - Trafik kazası nedeniyle kaza mağduruna ait bir taşınır veya taşınmaz mala verilen zararların tazmini, - Kazanç kaybı (ticari araçlar açısından talep edilir) Manevi tazminat - Kaza mağdurunun manevi zararlarının tazmini, - Mağdur yakınlarının manevi zararlarının tazmini


şeklinde birçok farklı tazminat türü ve zarar kalemi söz konusu olmaktadır. Bunların her biri meydana gelen kaza özelinde değerlendirilir. Makalemizde trafik kazası sebebiyle açılabilecek tazminat davaları incelenecektir.


Trafik Kazası Sebebiyle Açılabilecek Maddi Tazminat Davaları


Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin, yani maddi zararların giderilmesini amaçlayan dava türüdür. Kişinin malvarlığında meydana gelen tazminat, yalnızca bir kişinin eşya zararı değil, objektif bir şekilde ölçülebilir nitelikte olan bedensel zararları gibi zararları da kapsamaktadır. Örneğin trafik kazası sonucunda yaralanan bir kişinin çalışma gücündeki azalma da maddi tazminata konu edilebilmektedir.




Ölümlü trafik kazalarında kusurlu davranışları sebebiyle ölüme sebebiyet veren kişi, ölenin yakınlarının talebi üzerine ölenin cenaze masrafları, ölümün hemen gerçekleşmemiş olması durumunda tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ölenin desteğinden yoksun kalanların bu sebeple uğradıkları maddi kayıpları maddi tazminat olarak ödemek durumunda kalır.


Ölenin desteğinden yoksun kalanlar, yalnızca ölenin eşi ve çocukları değildir; ölenin sağ iken kendilerine destekte bulunuyor olduğu olgusunu ispat eden tüm yakınlarıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı olarak da ifade edilen bu zarar kaleminin hesaplanmasında: Ölenin ve tazminat yükümlüsünün karşılıklı kusur durumları, ölenin mesleği, mesleğindeki konumu ve kariyer durumu, yaşı, refah düzeyi, işi, ölüm tarihindeki maaşı veya ücreti, sağladığı destek miktarı ve ileride potansiyel olarak sağlayabileceği destek miktarı gibi birçok farklı husus dikkate alınır.


Ölüm olayının yanında ayrıca ölene ait olan bir malda (örneğin ölenin kendi otomobili) da hasar meydana gelmişse, ölenin mirasçıları tarafından maddi hasarlı trafik kazalarında talep edilebilen tazminat kalemleri talep edilebilir. Ancak ölenin mirasçısı olmayıp da ölenin desteğinden faydalanan kişiler maddi hasar nedeniyle tazminat talebinde bulunamaz, yalnızca ölenin desteğinden yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.


2. Yaralanmalı Trafik Kazalarında Maddi Tazminat


Yaralanmalı trafik kazalarında maddi tazminat olarak talep edilebilecek olan zarar kalemleri: Tedavi giderleri, her türlü iş ve kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.


Tedavi masraflarının karşı taraftan talep edilebilmesi için, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinden olması gerekir. Çünkü eğer SGK tarafından karşılanan tedavi giderleri sonradan kusurlu sürücüden tekrar talep edilirse, bu talebin karşılanması sebepsiz zenginleşme anlamına gelecektir ki, ülkemizde tazminat bir çeşit zenginleşme aracı değildir.


Kazanç kaybı, trafik kazası sonucunda yaralanan mağdurun çalışamadığı süre boyunca elde edemediği kazancının tazmini amacıyla talep edilmektedir. Kaza mağduru olan şahıs, tedavi olduğu süre boyunca kendi işine gidemeyebilir ya da örneğin belirli bir ticari faaliyet ile iştigal ediyorsa tedavi sürecinde bazı fırsatları kaçırabilir. Bu durumda kaza olmasaydı maddi olarak kazanabileceği paranın tazmini amacıyla kazanç kaybı talebinde bulunulur.


Çalışma gücünün (meslekte kazanma gücü) azalması ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, kişinin geçirdiği trafik kazası sonucunda mesleki faaliyetini yerine getirmekte yaşayacağı zorlukları ve maddi kazancında meydana gelen olan eksilmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan tazminat türüdür.


Yaralanmalı trafik kazalarında yalnızca yaralanan kaza mağduru tarafından maddi tazminat talebinde bulunulabilir. Kaza mağdurunun yaralanmış olması nedeniyle, kural olarak mağdurun yakınları tarafından maddi tazminat talebinde bulunulamaz(çok ağır yaralanma vakaları ve vasilik halleri gibi durumlar istisnadır ki bu durumda bile bizzat talepte bulunan vasi dahi olsa talep, mağdurun kendisi adına yapılır). Bununla birlikte, ağır yaralanma durumunda mağdur yakınları tarafından manevi tazminat talebinde bulunulması mümkündür, bu husus manevi tazminat alt başlığı altında detaylandırılacaktır.


Tüm bunlara ek olarak yaralanmalı trafik kazalarında da yaralanmaya ek olarak aynı zamanda maddi hasar söz konusu olabilir ve bu durumda maddi hasar nedeniyle ayrıca tazminat talebinde bulunulabilmesi mümkündür.


3. Maddi Hasarlı Trafik Kazalarında Maddi Tazminat


Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının çok büyük bir çoğunluğu, yalnızca maddi hasarlı trafik kazalarıdır. Maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle: araçta meydana gelen maddi hasar, araç mahrumiyet bedeli, araç değer kaybı, kaza sonucunda araç dışında zarar gören diğer taşınır veya taşınmaz mallara verilen zararlar ve ticari araçlarda yaşanan kazanç kaybı gibi birçok farklı maddi kaybın tazmini söz konusu olabilmektedir.


Araçta meydana gelen hasar ve araç değer kaybı ile trafik kazası nedeniyle araç harici taşınır veya taşınmaz mallara verilen zararlar genellikle sigorta kuruluşları tarafından karşılanmaktadır; çünkü bu kayıplar, sigorta teminat limitleri dahilinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası(ZMMS ya da ZMSS diye de geçer) kapsamında kalmaktadır.


Ancak araç mahrumiyet bedeli ve ticari araçlar açısından talep edilecek olan kazanç kaybı, ZMMS kapsamında değildir ve bizzat karşı taraftan talep edilmesi gerekir.


a. Araç Değer Kaybı Tazminatı


Trafik kazası neticesinde her ne kadar hasar gören araçlar onarılacaksa da, aracın kazadan önceki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki ikinci el satış bedeli arasında fark olması kaçınılmazdır. Çünkü TRAMER kayıtlarına hasarlı araç olarak geçecek ve bu da araç satışı esnasında değer kaybına uğramasına neden olacaktır. Bu durumda araç maliklerinin araçta kaza neticesinde oluşan değer kaybını talep etme hakları bulunmaktadır. Bununla birlikte araç değer kaybı tazminatının talep edilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanıyor olması gerekmektedir:


  1. Aracınızda bir hasarın oluşması ve bu hasar sonrasında aracınızın bir onarım işlemi görmüş olması gerekmektedir.

  2. Gerçekleşen kazada %100 kusurlu olmamanız gerekmektedir.

  3. Aracınızın karışmış olduğu kaza üzerinden iki yıl geçmemiş olmamalıdır.

  4. Araç değer kaybı talebine konu hasar gören parçalarınızın daha önceden hasar görmemiş olması gerekmektedir.


Bu şartlar dışında aracın kilometresi yahut yaşı gibi sınırlar bulunmamaktadır. Bu hususlar yalnızca tazminatın miktarında etkili olacaktır.


Araç değer kaybı tazminatının karşı tarafın sigorta şirketinden, araç işleteninden, araç malikinden ve araç sürücüsünden talep edilmesi mümkündür. Sayılan kişiler talep edilen değer kaybı tazminatından müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak uygulamada zararın hızlı giderilebilmesi için tazminat genellikle sigortadan talep edilmektedir.


b. Araç Mahrumiyet Bedeli


Trafik kazası neticesinde kazaya karışan mağdur sürücülerin araçlarında oluşan hasarın onarılması sürecinde araçtan mahrum kalınacağı açıktır. Zira oluşan hasara göre aracın onarım süresi uzayabilecektir. Mağdur sürücünün aracı kullanım amacına göre bu süreçte uğrayacağı maddi zarar da değişiklik gösterecektir. Mağdur sürücünün uğradığı bu maddi zarar; araç mahrumiyet bedeli, araç yoksunluk tazminatı, araçtan yoksun kalma tazminatı, araç ikame bedeli ya da ikame araç tazminatı olarak adlandırılabilmektedir.


Mağdur araç sürücüsü, aracının onarımı süresince ikame araç kiralamışsa oluşan zararı bir faturaya bağlı olduğundan bu bedeli talep edebileceği hukukumuzda tartışmasız bir şekilde kabul edilmektedir. Zira Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde kusurlu ve haksız şekilde başkasına zarar veren kimsenin, zarar görenin tüm zararlarını karşılaması gerektiği açıkça düzenlenmiştir.


Bununla birlikte mağdur araç sürücüsü onarım süresince ikame araç kiraladığına ilişkin herhangi fatura, belge sunmasa dahi yine Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi gereğince mahkeme tarafından, aracın onarımı için makul tamir süresinde mağdur araç sürücüsünün ihtiyaçları için aracı kullanmamaktan doğan ve bu süreçte ikame araca ödeyeceği bedel belirlenmelidir. Araç kiraladığına ya da bu süreçte aracı kullanamamasından dolayı uğradığı maddi zarara ilişkin hiçbir belge sunmayan mağdur araç sürücüsünün de hakkaniyete uygun oranda araç mahrumiyet bedeli alma hakkı bulunmaktadır.


Araç mahrumiyet bedeli, kusurlu araç maliki ile kusurlu araç sürücüsünden talep edilebilir. Sigorta şirketinin araç mahrumiyet bedeline ilişkin sorumluluğu bulunmamaktadır.


c. Ticari Araçlarda Kazanç Kaybı


Kazanç kaybı talebi de araç mahrumiyet bedeli ile aynı sebepten doğmaktadır. Zira mağdur araç sürücüsü yahut maliki, aracı günlük işleri için kullanmaktaysa araç mahrumiyet bedeli talep edebilmektedir. Bununla birlikte araç, ticari bir amaç için kullanılmaktaysa (Örneğin, rent a car firmalarına ait araçlar, kargo araçları, ticari taksiler vs.) bu sefer mağdur araç sürücüsü aracın onarım süresince kazanç kaybına da uğrayacak, bu süreçte normal şartlarda araç vasıtasıyla kazanılacak gelirden mahrum kalacaktır. Mağdur araç sürücüsü veya malikinin bu kazanç kaybını da talep etmesi mümkündür.


Ticari kazanç kaybı hesaplanırken mağdur tarafın günlük elde ettiği gelire ilişkin sunduğu belgeler bedelin belirlenmesinde etkili olacaktır. Ancak belirlenen bedelde talep eden tarafın mecburi yapacağı yakıt gideri, amortisman bedeli gibi giderlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yargıtay zorunlu giderler düşülmeksizin kazanç kaybı bedeli belirlenmesinin hatalı olduğuna karar vermiştir.


Ticari kazanç kaybının da talep eden tarafından hiçbir belge sunulmasa dahi yine TBK'nın 50. maddesi gereğince hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi ve mağdur tarafa, kusur oranına göre ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.


Ticari kazanç kaybı tazminatından sigorta şirketi sorumlu değildir. Kazanç kaybı, kusurlu aracın maliki ve sürücüsünden talep edilebilecektir.


Trafik Kazası Sebebiyle Açılabilecek Manevi Tazminat Davaları


Manevi tazminat, kişilik haklarına yöneltilen saldırı sonucunda, saldırıya uğrayanın manevi zararını, çektiği üzüntüyü ve uğradığı ruhsal sarsıntıyı gidermeye yardımcı olacak ruhsal tatmin amaçlı tazminat türüdür. Trafik kazası sonucunda da kural olarak kaza mağduru kişinin ve bazı durumlarda kaza mağdurunun yakınlarının yaşadığı acı, elem, keder, ızdırap nedeniyle manevi bütünlüklerinde meydana gelen eksilmenin giderilmesi amacıyla manevi tazminat talebinde bulunulması mümkündür.


Manevi tazminat miktarı, somut olayın özelliklerine göre belirlenir. Dolayısıyla kazanın meydana gelme şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yine maddi tazminatta olduğu gibi manevi tazminat için de tazminatın bir çeşit zenginleşme aracı olmadığı unutulmamalı ve makul taleplerde bulunulmalıdır. Bununla birlikte manevi tazminatın dava açılmadan önce makul oranlarda belirlenmesi de elzemdir. Zira manevi tazminatın belirsiz alacak davası olarak açılıp, ıslah yoluyla artırılması da mümkün değildir. Mahkeme tarafından belirlenen manevi tazminatın talep edilenden çok olması halinde yargılama giderlerinin reddedilen oranda davacıya yükletilmesi mümkündür.


Manevi tazminat istemlerinden kural olarak sigorta şirketleri sorumlu değildir. Dolayısıyla manevi tazminat talepleri sigortaya değil, doğrudan araç sürücüsü, araç sahibi veya araç işleten sıfatına haiz kimselere yöneltilmektedir. Ancak karşı tarafın sigorta poliçesinde manevi tazminata ilişkin ek teminat bulunması durumunda tazminatın sigortadan alınması mümkün olabilir. Bunun için her somut olay açısından karşı tarafın sigorta poliçesini incelemekte fayda vardır.


a. Kazazedenin Manevi Zararlarının Tazmini


Trafik kazası sonucunda yaralanan, acı çeken, uzuv kaybı yaşayan, psikolojik travma yaşayan veya başkaca bir şekilde manevi bütünlüğünde eksilme meydana gelen kişiler tarafından karşı taraftan manevi tazminat talep edilebilir. Trafik kazası mağduru lehine manevi tazminata hükmedilmesiyle: Mağdurun bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlal edilmiş olması sonucunda yaşadığı acı, elem, keder, ıstırap nedeniyle manevi bütünlüğünde meydana gelen eksilmenin giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesi amaçlanmaktadır.


b. Kazazede Yakınlarının Manevi Zararlarının Tazmini


Kural olarak trafik kazası nedeniyle yalnızca kaza mağdurunun manevi tazminat hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte, Türk Borçlar Kanunumuzun yukarıda alıntılamış olduğumuz 56. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin ya da ölenin yakınları tarafından da manevi tazminat talebinde bulunulabilir.


TBK Madde 56/2 - Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

Ölüm halinde zaten ölenin bizzat manevi tazminat talebinde bulunması mümkün olamayacaktır. Dolayısıyla yalnızca ölenin yakınları tarafından manevi tazminat talebinde bulunulabilmektedir. Ama yukarıda alıntılamış olduğumuz fıkrada, ağır bedensel zarar halinde de zarar görenin yakınları tarafından manevi tazminat talebinde bulunulabileceği hususu düzenlenmiştir. Bu anlamda güncel Türk Borçlar Kanunumuzun eski Borçlar Kanunu'ndan farklı bir düzenlemeye sahiptir. Eski Borçlar Kanunumuzda "ailesi" olarak ifade edilen tazminat alacaklıları, Türk Borçlar Kanunumuzda "yakınları" şeklinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla yalnızca mağdurun aile bireyleri değil, mağdur ile sevgi bağı bulunan ve mağdurun ölümü ya da ağır bedensel zarar yaşaması nedeniyle manevi bütünlüğü zedelenen herkes tarafından manevi tazminat talebinde bulunulabilecektir. Örneğin trafik kazası sonucunda doğurganlığını yitiren kadının nişanlısı, henüz mağdur ile evlilik birliği kurulmamış olsa dahi manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.


Sigortadan Tazminat Talep Edilmesi


KTK 91. maddesine göre, zorunlu trafik sigortası, sigortacı işletenin aynı yasanın 85/1. maddesindeki hukuki sorumluluğu üzerine alır. Anılan maddeye göre, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olursa işleten bu zararlardan sorumlu olacaktır. Sigortacının bu kapsamda ki sorumluluğunu sınırlayan KTK 92. maddesinde araç sürücüsünün sigorta kapsamı dışında kaldığına dair bir hüküm olmadığı için araç sürücüsünün zarar görmesi halinde (mesela ölümü) sigorta şirketinden tazminat talep edilebilecektir.


Karayolları Trafik Kanunu'nun 92. maddesinde ise sigorta şirketlerinin hangi hallerde zararlardan sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Buna göre;


  1. İşletenin bu konu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler. İşleten, sürücünün veya yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Buna göre bu kişilerin kusurundan kaynaklanan zararların telafisi için sigortacıya müracaat edilmeyecektir. Yani işletenin sürücüye karşı açacağı rücu davasına konu olabilecek zarardan sigortacı sorumlu değildir. Ancak sürücünün ölmesi halinde sigortacının sorumluluğu devam edecektir.

  2. İşletenin, eşinin, usul ve fürunun, birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlarda sigorta kapsamı dışındadır. Burada sadece mallara gelen zararlardan bahsedilmiştir. Ayrıca kardeşlerin mallarına gelen zararlarda sigortacının sorumlu olmaması için kardeşin birlikte yaşamış olması gerekir.

  3. İşletenin, bu kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, örneğin, KTK kapsamına girmeyen bir olayda bir şeye gelen zarardan sigortacı sorumlu değildir.

  4. KTK 105. maddesinin 3. fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler zmms kapsamında değildir.

  5. Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar zmms kapsamında değildir.

  6. Manevi tazminata ilişkin talepler zmms kapsamında değildir.

  7. Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri zmms kapsamında değildir.

  8. İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri zmms kapsamında değildir.

  9. Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri zmms kapsamında değildir.

  10. Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri zmms kapsamında değildir.

  11. Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri zmms kapsamında değildir. Bununla birlikte pert işlemi görmüş araçlarda pert rayiç farkı tazminatından sigorta şirketleri sorumlu olacaktır.

  12. Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler zmms kapsamında değildir.

  13. Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri zmms kapsamında değildir.

  14. Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar zmms kapsamında değildir. KTK'ya göre motorlu bisiklet, azami hızı saatte 45 kilometreyi, içten yanmalı motorlu ise silindir hacmi 50 santimetreküpü, elektrik motorlu ise azami sürekli nominal güç çıkışı 4 kilovatı geçmeyen iki veya üç tekerlekli taşıtlar ile aynı özelliklere sahip net ağırlığı 350 kilogramı aşmayan dört tekerlekli motorlu taşıtlar olarak tanımlanmıştır.


Sıralı tazminat talepleri dışında kural olarak sigortanın zarardan sorumlu olacağı söylenebilir. Bununla birlikte yukarıda sayılsa dahi sigortalının poliçe kapsamının mutlaka incelenmesi gerekmektedir. Zira sayılı durumların poliçe kapsamına alınmasının önünde bir engel bulunmamaktadır.


Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi gereğince mağdur, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmalıdır. Sigorta kuruluşundan talep edilen tazminat davalarında sigortaya başvuru dava şartıdır. Sigorta şirketine başvuru yapılırken eklenmesi gereken belgeler Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nda sayılmıştır.


Sigorta Başvurusuna Eklenmesi Gereken Evraklar


1. Maddi Zararlar

 

A) Araç Hasarları

  • Trafik Kazası Tespit Tutanağı resmi tasdikli sureti veya taraflar arasında tutulmuş kaza tespit tutanağı, varsa ifade tutanakları veya görgü tespit tutanakları,

  • Mağdur araca ait ruhsat,

  • Varsa hasarlı araca ve kaza yerine ait fotoğraf ve görüntüler,

  • Mağdur araç sahibine/zarar gören üçüncü şahsa ait banka hesap bilgileri (banka - şube adı, Iban numarası).

 

B) Değer Kaybı

  • (A) Araç Hasarları bölümünde istenen belgeler,

  • Değer kaybı talep beyanı,

  • Maddi hasara ilişkin ekspertiz yapıldıysa eksper raporu.

 

C) Diğer Hasarlar (üçüncü kişiye ait mallar için)

  • (A) Araç Hasarları bölümünde istenen belgeler,

  • Hasarlı malın sahiplik belgesi (tapu, alım faturası, kamu kurumu resmi yazısı vb.),

  • Üçüncü kişiye ait zarar gören malın onarımına ilişkin fatura, muhasebe kayıtları.

 

2. Bedeni Zararlar

 

A) Sakatlık

  • Kurul Raporu (artan sakatlık oranına bağlı tazminat taleplerinde ilk ödemeye esas alınan Yönetmeliğe göre düzenlenen rapor),

  • Epikriz Raporu,

  • Genel adli muayene raporu,

  • Tüm tetkik ve tedavilere ilişkin raporlar,

  • Mağdura ait kimlik belgesi fotokopisi,

  • Kaza raporu, varsa bilirkişi raporu veya keşif zaptı veya mahkeme kararı,

  • Mağdura ait kaza tarihi itibarıyla son gelir durum belgesi (Bordro, Gelir Vergi Beyannamesi vb.) ve güncel SGK hizmet dökümü belgesi ile varsa hesap tarihi itibarıyla son gelir durum belgesi,

  • Hak sahibine ait banka hesap bilgileri (banka - şube adı, Iban numarası),

  • Sağlık verilerine erişim, işleme ve aktarım konusunda mağdur tarafından verilen açık rıza beyanı

 

B) Ölüm

  • Kaza Raporu, varsa Bilirkişi Raporu, keşif zaptı veya mahkeme kararı,

  • Veraset ilamı veya desteklik ilişkisini ortaya koyan diğer belgeler,

  • Ölüm belgesi ve ölü muayene otopsi raporu,

  • Destek şahsının Anne ve baba bilgisini de gösterir güncel vukuatlı nüfus kayıt örneği,

  • Destek şahsına ait kaza tarihi itibarıyla son gelir durum belgesi (Bordro, Gelir Vergi Beyannamesi vb.) ile SGK hizmet dökümü belgesi,

  • Hak sahibine ait banka hesap bilgileri (banka - şube adı, Iban numarası).

  • Çocuk ölümünde destekten yoksun kalan ebeveynlerin güncel SGK hizmet dökümü belgesi.


3. Kişisel Bilgi Doğrulama Evrakları

 

  • Gerçek Kişilerde:  Nüfus cüzdan fotokopisi ve imza beyanı, iletişim bilgileri

  • Tüzel Kişilerde:  Vergi levhası, ticaret sicil gazetesi, imza sirküleri ve sirkülerde yer alan yetkililerin nüfus cüzdan fotokopileri.

  • Yabancılarda: Nüfus cüzdanı veya kimlik bilgisi içerir diğer belgeler ile Türkiye’ye girişine dair resmî evrak.

 

Sigortaya usulüne uygun şekilde yapılmış yazılı başvuru tarihinden itibaren 15 gün içerisinde sigorta şirketinin başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması yahut olumsuz cevaplaması halinde mağdur, dava ya da tahkim yoluna başvurabilir.


Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2.1. maddesine göre sigorta şirketi, mağdurun gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir.


Sigorta Şirketinin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Limitler


Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3. maddesinde sigortacının sorumluluğu düzenlenmiştir.


"Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır."

Düzenlemeye göre sigortacı, sigortalının üçüncü kişilere verdiği zararlardan kaza tarihi itibariyle geçerli olan sigorta limitleri dahilinde sorumlu olacaktır. Genel Şartlarda belirtilmiş olan sigorta limitleri ise KTK'nın 93. maddesi gereğince her yıl Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. 2024 yılına ilişkin sigorta limitleri 14 Aralık 2023 tarihli ve 32399 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2024 yılı sigorta teminat limitlerine aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.



Maddi Hasarlı Trafik Kazalarında Tazminat Taleplerine İlişkin Videomuzu İzleyebilirsiniz!



Trafik kazaları maalesef ülkemizde fazlasıyla yaygın olup, bütün vatandaşlarımızın başına gelme riski yüksektir. Meydana gelen trafik kazalarında yaşanan kayıplarla doğru orantılı olarak süreç çok sancılı olabilmektedir. Bununla birlikte yaşanan maddi ve manevi zararların en hızlı ve etkili şekilde giderilebilmesi için trafik kazalarında uzman avukatla çalışmanız elzemdir. Günümüzde maalesef çeşitli aracı firmalar ve şahıslar vatandaşların KVKK kapsamındaki özel verilerine ulaşarak Kanunlarda yalnızca avukatların yapabilecekleri işleri Kanuna aykırı olarak yapmaya çalışmaktadır. Bu şekilde vatandaşların tazminat ödemelerinden fahiş oranlarda kesintiler yapmaktadırlar. Kesinlikle bu firma ya da şahıslarla çalışılmamasını, dosyanın alanında uzman bir avukatla yürütülmesini özellikle tavsiye etmekteyiz.


Yazılıtaşlar Avukatlık & Danışmanlık






Comentarios


Kategoriler
İlginizi Çekebilecek Yazılar
bottom of page